Tarih 20 Eylül 2013. Vancouver güzel bir şehir. İlk indiğim anda vuruldum diyebilirim. Yemyeşil ağaçlarla örtülü dağların arasında derin bir körfez, körfeze doğru uzanan yemyeşil bir park, düzgün görünümlü binalar, son derece düzgün yollar, kaldırımlar, trafik, çokça bisikletli ve yolları…
 
vancouver
 
Ama sanırım ilk izlenimi etkileyen öncelikli olay, pasaportuma vize almam sırasındaki konsolosluk görevlilerinin candan yardımları idi. Denebilir ki, topu topu işlerini yapmışlar. Yooo! Hiç de öyle değil. Vizemi alması için yardım istemiş olduğum acentanın bir görevlisinin yalan dolanları ile konsoloslukta pasaportumu bulma çabaları, derken yalancının yalanını yakalamamız, ve uçuşuma çok kısa bir zaman kalmışken konsolosluk görevlilerinin çözüm bulma çabaları… Kanada’yı, Kanada’lıları ilk tanıyışım böyle oldu. İyi, yardımsever, dost insanlar.

Uzunca bir yolculuktu, İstanbul-Vancouver uçuşu. O yorgunluk sonrası Vancouver hava terminali ise, adeta, enerji verici idi. Koskoca totemler ve aralarından çağlayarak akan su ile gözlere daha ilk aşamadan hitap edebilen, sevimli bir hava alanı binasına girdik. Bir ölçüt olabilir belki; ilk kez bir havaalanı binasının içinde fotoğraf çektik eşimle birlikte.

 
totemler
 
İşte bu sürecin hemen akabinde şehre vardığımızda gördüm büyüleyici güzelliğini. Doğanın cömertliğinden söz edilir ya; işte Vancouver ve çevresinde o cömert doğayı buldum. Dağlar tepelerindeki karlarla, alt kısımlarında her yeri kaplayan koyu yeşil ağaç örtüsü ile, eteklerinde yer alan binalar, körfez ve gemiler, tekneler, deniz uçakları..
 
vancouver-congress-center
 
Kongre merkezi de şansımıza bütün bu güzellikleri alabildiğine görebildiğimiz bir yerde idi. Sekiz bin kişinin katılımından söz etti, kongre başkanı açılış sırasında. Açılış töreni de etkileyici idi. Birkaç bin kişinin katıldığını ve izlemiş olduğunu sandığım bir törenle açıldı, kongre.

Kongre açılışında başkanın duygusal anları, birçok kişiye verilen plaketler ve veriliş gerekçelerine ilişkin açıklamalar, kongre düzenleme görevlilerinin taltif edilişleri, ve etik üzerine konuşması için çağrılmış olan ünlü bir TV program sunucusu, ki aynı zamanda bir KBB uzmanı imiş, bu törenden kısaca söz edeceklerim arasında sayılabilir. Konuşmalarını herhangi bir yazıya bakmadan yaptıklarını belirtmeliyim; etkileyici idi.

En çok etkilendiklerimden birisi ise, Amerikan KBB-BBC Akademi yöneticisi (CEO) doktorun akademi olarak etkinlik gösterdikleri alanları sıralaması idi. Bu konuya ayrı bir yazımda gireceğim. Uzun süre, gerek Türk KBB derneklerinde, gerekse Tabip Odaları ve Türk Tabipleri Birliği’nde benzeri etkinliklerin olması gerektiğini savunmuştum.

Bu kongrenin tipik bir düzeni var. Sabah saatlerinin ana iskeletini miniseminerler, konferanslar, paneller oluşturuyor. Öğleden sonraları ise eğitsel kurslar. Kongre ile birlikte yer alan geniş bir fuarda ise birçok firmanın en yeni, en güncel ürünleri yer alıyor.

Bu kongreye gelmeden önce saatlerce kongreyi planlamam gerekmişti. Öyle ya, bunca yol katettikten sonra ve cebim bunca hafiflemişken dakikalarım bile değerli idi. Aylar öncesinden ödemesini yapmış olduğum eğitsel kursları da sayarsak, haylice zaman ayırmış sayılırım.

Dolayısı ile bir ateşle daldım kongre salonlarına. Bir gün önce gelmiş ve çok zaman önce kayıtlarımı tamamlamış olmanın avantajı ile kayıt belgelerini hızla aldım. Kongre başlangıcı ile birlikte önceden belirlemiş olduğum konuşmaları izledim. Birçok arkadaşımla da bir araya gelme fırsatı yakaladım kongrede. Onlarla da o çok değerli dakikalarımı dikkatle kullanarak söyleştim.

 
kongre-arkadaslar
 
Ayrıca azımsanmayacak bir zamanımı Oto-Expo adı verilen fuar alanında geçirdim Bu sayede yeni ürünleri görme, rakip firmaların ürünlerini karşılaştırma, gereksinim duyduğum bazı ürünleri satın alma fırsatı buldum.

Bunca çabaya ve hazırlığa rağmen kaçırdığım birçok konuşma ve etkinlik oldu. Her ne olursa olsun, kongrenin tamamını izleme şansım olamazdı. Buna karşın, kongrenin bütününün kayıtları vardı; onu da satın aldım.

Bu yolculuğa çıkarken öncelikli amacım, atılıma kalkıştığım bu dönemimin gereken yatırımlarından birisini gerçekleştirmek oldu. Her yatırım gibi, bu da biraz hafiflemek oldu. Eh olsun, ne de olsa donanımımı çok daha pekiştirebildim artık. Bundan böyle atılımımı daha güçlü adımlarla gerçekleştirebileceğime inanıyorum.