Mark McGurk Tarafından Verilen Tükrük Bezlerine Yaklaşımda Minimal İnvaziv Uygulamalar Kursu İkinci Gününden Notlar
Tarih: 7 Ocak 2016
Yer: Londra
- You are my spearheads in this thing.
- Erlangen grubu radyologlarla çalışmıyor. Kendileri yapıyorlar ultrasonlarını.
- Tristel isimli bir firma bu endoskoplar için silme bezi geliştirmiş. O sayede sterilizasyona verilmeleri gerekmez olabilir.
- Ostiuma kadar gelmiş bir taş için gerekirse semilunar bir insizyon yapılabilir.
- Taş ile ilgili işlemlerde antibiyotik verilmeli
- Penisilin allerjisi olanlarda metronidazol verilmekte
- İrrigasyon tedavisi uygulananlarda antibiyotik rutin
- Prosedür komplikeleştikçe antibyotik verilme süresi 1 haftaya kadar uzuyor
- Subakut sialadeniti olanlarda antibiyotik tedavisini 1 ay kadar vermek düşünülebilir. 2 hf penisilin, 2 hf eritromisin
- Jackie Brown (radyolog) konuşmasından
- Ultrason probe’ları düşük ve yüksek (7-15 MHz) frekans
- Yüksek frekanslarda daha düşük penetrasyon, daha az derin görüntü, daha iyi çözünürlük
- Baş-boyun ultrasonunda doppler kesinlikle gerekli
- İntraoral usg için jel kullanmaya gerek yok. Tükürük gayet uygun
- usg iki ayrı planda yapılmalı: Transvers (axial) ve longitudinal
- Normalde submandibular dukt ya hiç görünmez ya da belli belirsiz görülebilir
- Taşlara mylohyoid ve hyoglossus kasları arasında rastlanır
- Parotid glanda botox yapabilmek için retromandibular veni bulmak gerekir.
- Gerekirse tükürük yapımını uyarıcı (sialogogue) kullanmakla duktların görünür hale gelmeleri sağlanmaya çalışılabilir
- Sİalografide mukus tıkacı taş gibi görünür; “usg ayrımı sağlar
- Michael Koch (Erlangen KBB)
- B scan usg (4-18 MHz) kullanıyorlar
- Erlangen’de >8500/yıl usg baş-boyun için yapılıyor
- >2000/yıl usg tükürük bezleri için
- Sağlıklı dukt görülemez
- Klinisyenin usg yapmasının yararlarını vurguladı: Klinik-anatomik bilgi, cerrahi anatomi bilgisi, patoloji bilgisi vb.
- Tükürük fazlalığında zayıf eko
- Enflamasyon varlığında zayıf eko
- Bez büyümüş, zayıf eko, süngersi, duktta genişleme, artmış perfüzyon, bilateral==>akut viral sialadenit
- Akut tek yanlı sialadenitlerde gn. daha fazla ağrı var
- Bez tek yanlı büyümüş, zayıf eko, hipoekoik internal fluktüan kitle===>apse
- Pnömoparotitis örneği verdi
- C vit vermekle saniyeler içinde duktlarda belirginleşme
- Sialadenosis: anoreksi, bulimi
- Plonjon ranula
- Dukt görünür hale gelmişse==>obstrüksiyonun ilk işareti
- Hasta bez sıklıkla zayıf eko verir. Büyümüşse akut, küçülmüşse kronik
- Güçlü eko, arkasında gölgelenme===>taş, kalsifikasyon
- İyileşmiş bezin ekojenitesi hasta iken olan hipoekoik halden normale göre biraz daha fazla hiperekojen hale geçer
- Algoritm: Tükürük bezi şişmesi===>%100 usg===>Obstrüktif hst ya da nonobstrüktif hst===>sialendoskopi, <%5 MR, CT, MR sialografi
- Erlangen’de yılda 1200 sialendoskopi yapılıyor
- İşlem gününde 4-6 işlem/gün yapılıyor
- %98’ini lokal anestezi altında yapıyorlar
- Hasta otururken yapııyor
- Aynı anda sialendoskopi, dukt cerrahisi ve ESWL yapabiliyorlar
- Gereğinde aralarında değişim yapıyorlar
- Parotid papillotomide 1-2 mm max yaptıkları. İnternal kısmına dokunmaksızın yapıyorlar. Dış kısmı gerekirse iç çeperin genişleyebilmesi için biraz daha uzun kesilebilir.
- Pacemaker’i olanlarda, yani bedeeninde elektromanyetik enerjiyle çalışan cihazı bulunanlarda ESWL yapmıyorlar
- Duktal sütürler için nylon kullanmıyorlar; çok skar yaptığı için. 7:0 vicryl kullanıyorar
- Stent konduğunda 8-12 hf tutuyorlar. Bazen 3-6 ay.
- Papillotomi, çıkmakta olan taş için yalnızca.
- Stenoza bağlı gland eksizyonu gerekmesi submandibularda 2.1%, parotidde 3.2%.
- Mark McGurk ektrakapsüler disseksiyonu (ECD) anlattı
- Sialendoskopi yaparken forcepsle mukozayı-duktu gergin tut. Dİlatörlerden kısa uçluları kullan
- ECD’de sinir dissksiyonu yapılmaz
- Rekürrens ile enukleasyon ilişkilendirilmesi 1920-1940’lara dayanır.
- Rekürrens riski genç hastalarda fazla
- Seifert’e göre pleomorfik adenom tipleri: tip 1 myxoid (%51), tip 2 klasik (%14), tip 3 hücreden zengin (%35), tip 4 nodüler
- ECD ile nüks oranları 10 yılda %1.5 (supf parotidektomi ile aynı)
- Ameliyat sırasında hangi olguya supf parotidektomi gerekir, hangisi ECD’ye uygun; anlaşılabilir. Kolay ayrılan bir kitle, mobil kitleye ECD yapılır ve malign çıkma olasılığı çok düşüktür. Çıksa da düşük grade malignansi çıkacaktır. Belki ilerde bu tür tümörşe genetik vb çalışmalarla malign kabul edilmekten vaz geçilecektir.
- Küçük tümörlerde malign olma olasılığı yüksek. Uzun süredir var olan bir tümör karakterinin de belli edecek kadar büyüme fırsatı bulmuştur.
- ECD’ye başlayacak olanlar mobil, orta boy bir tümörle başlamalı
- ECD yaparken, ümörün üzerinde gland fasciasına + şeklinde insiyon yapılır. Bu insizyon tümörden kenarlara 1 cm daha fazla uzanıyor olmalı
- Auricular magnus siniri sakrifiye edilecektir
- Bazı durumlarda scm ve tragus önünden derinleşilir.Parotid gland hareketlendirilir. Gland kolaylıkla üç ayrı düzlemde çevrilebilir. Derin loba bile bu teknikle ulaşmak olanaklı.
- Daha küçük cerrahi=daha az morbidite
- Rekürrens idiosinkratik bir olgudur.
- Rekürrens ile tümörün sahaya dökülmesi arasında ilişki:
- Tek nodül===>parça şeklinde tümör kalıntısı
- Milier nodüller==>Farkedilmemiş sıvı kaçışı sonucu
- Taş için çok çok nadir gland eksizyonu yapılmakta
- ECD’de fasial sinir monitörü Koch da McGurk da rutin olarak kullanıyor
- McGurk ECD tekniğini Nicholson, Manchester’dan öğrenmiş. Kendisi popülarize etmiş. Ancak Erlangen şu anda 2000’i aşkın vaka yapmış durumda.