Kanser Nedir?

bas-ve-boyun-kanserleri-featured

Kanser, insan bedenini oluşturan binlerce çeşit hücre tipinden birinden köken alan sınırsız büyüme durumudur. Bu tür büyümeler belli bir bölgede oluşmuşsa, buna tümör (ur) adı verilir. Sınırsız büyüme, bedendeki dengeleri bozan ve er geç, önlem alınamaz, tedavi edil(e)mezse yaşamsal işlevlerin etkileyrek ölümle sonuçlanacaktır.

Baş ve Boyun Cerrahisi Nedir?

Benim baş-boyun cerrahı olduğumu öğrenen pek çok hastam boyun tutlmaları, boyun ağrıları, boyun fıtığı vb. yakınmalarını dile getirmeye başlamışlardır. Oysa tıpta baş-boyun cerrahisi uzmanlığından kastedilen bambaşka bir alandır. Boyun, bir köprü, iskelet sisteminin başı taşıyan bölümü olduğu gibi çok önemli organları bulunuduran bir bölümdür. İşte bizim uğraş alanımız, bu çok değerli organlardır. Onlara örnek vermek gerekirse, guatr hastalığını yapan tiroid bezi, ses çıkarmamızı sağlayan gırtlak sayılabilir.

Baş ve boyun cerrahları olarak bizler, omurga sistemi hastalıklarıyla ilgilenmeyiz. Baş-boyun tanımı, tıbi olarak, beyini saran zar (dura -ki bu zar omurilik boyunca bele kadar iner) ile akciğerleri saran zar (plevra) arasındaki oluşumları tanımlar. Bu bölgede bizim çalışma alanımıza giren oluşumlar;

  • yüz cildi
  • burun,
  • kulaklar,
  • ağız,
  • tükürük bezleri,
  • boğaz,
  • yutak,
  • gırtlak,
  • dil,
  • tiroid bezi,
  • kemik yapılar ilk akla gelenler arasındadır.

Baş – Boyun Kanserleri Ne Demektir?

Bedenimizde her bölgede kansere rastlanabilir. Baş ve boyun bölgesinden köken alanlara baş-boyun kanseri denir. Gırtlak kanserleri, tiroid kanserleri bu bölgede en sık görülen kanserler arasındadır. Yüz cildi kanserleri, tükürük bezi tümörleri, kısaca bu bölgedeki her doku türünün bir kanseri olabilir.

Kanserler Nasıl Belirirler?

Bir kanser bulunduğu yere göre belirti verir. Grıtlak kanseri ses kısıklığına veya nefes darlığına yol açabilir. Tiroid kanseri, boyunda beliren bir şişlik, bir yumru olarak kendini gösterebilir. Ağızdaki bir yara, dudakta iyileşmeyen bir yara, yüz cildindeki kabuklu veya renkli bir büyüme, sinsi bir burun akıntısı bbir kanser işaretçisi olabilir.

Neden Kanser Oluruz?

Bugün kanser gelişiminde altta yatan nedenlere dair kapsamlı bilgi sahibiyiz. Gırtlak kanseri gelişiminde sigara içiminin başrol oynadığı söylenebilir. Tiroid kanserlerinde radyasyonun önemli bir etkisi olduğu bilinmektedir; Çernobil felaketi sonrası Ukrayna ve Belarus’ta tiroid kanserleri sayısında önemli artışlar olmuştur. İnsan sağlığına, bedenine zararlı olduğu bilinen sigara gibi yıkıcı etkilere sahip davranışlar veya uygulamalar, kanser gelişimine yol açabilirler

Kanserler Tedavi Edilebilirler mi?

Erken davranıldığında çözüm bulma olasılığı çok yüksek olacaktır. Bugün erken evre baş-boyun kanserli hastaların 5 yıllık sağkalım oranları %90’ların üzerindedir.

Kanserler nasıl tedavi edilirler?

Kanser tedavisi, tıptaki yaygın deyişle, multidisiplinerdir. Yani, birçok ayrı uzmanlık alanının birlikte çalışması gerekir. Baş-boyun kanserlerinde bu orkestrasyonu sağlayan kişi bir baş-boyun cerrahı olacaktır. Tedaviler, esasen cerrahi, radyoterapi (ışınla tedavi), daha seyrek olarak kenoterapi (ilaçla tedavi), ve bazen de bileşik tedaviler şeklinde olacaktır.

Baş-boyun cerrahı neden bu durumun yöneticisi konumundadır?

Baş-boyun kanserli hastaların çoğunluğu ilk belirtilerle bir Kulak-Burun-Boğaz(KBB) uzmanına başvurmuş olacaklardır. Bu andan itibaren şüpheli bir durumla karşı karşıya kalan hekim, eylem planını belirleyecektir. Eylem planı tanı koyma araçlarını, genel önlemleri, hazırlıkları ve ekibin geri kalanı ile iletişimi içerecektir.

Nasıl tanı konur?

Birçok kez tanı koymak için ilk araç şüpheli dokudan parça(biopsi) almak olacaktır. Endoskopik muayene ile tamamlanması gereken bu aşamadan sonra eldeki verilere göre ikinci aşamaya geçilir. Birinci aşamayı, yani hastalığın adının konmasını izleyen ikinci aşamada ise hastalığın türüne göre ileri incelemelerle hastalığın yaygınlığı, bir başka deyişle evrelendirmesi yapılacaktır.

Endoskopik muayene de demektir?

Endoskopik muayene denince akla sıklıkla gelen yemek borusu-mide ve barsaklara bakılması olmaktadır. Oysa endoskopi “içeriye bakmak” demektir. Bugün teknolojinin bizlere sunduğu olanaklarla çok ince kanalların içine dahi girip bakmak, hatta aynı şekilde işlemler, ameliyatlar yapmak olanaklı duruma gelmiştir.

Endoskopik muayene nasıl yapılır?

Baş-boyun endoskopilerinin önemli bir bölümü hastanın oturduğu yerde yapılabilir. Çoğu kez herhangi bir anesteziye gerek kalmayacaktır. Burun, burundan girilerek burun arkasında yer alan geniz boşluğu muayenesi basit, fakat önemli bilgiler veren bir endoskopidir. Dilin dışarı çıkarılması ile dilin arkasında yer alan alt boğaz bölümleri, yutak, gırtlağı görüntüleyebilen endoskoplar vardır.

Baş-boyun kanserlerinin varlığının saptanması halinde üstteki endoskopik muayenelere ek olarak bronkoskopi ve ösefagoskopi (alt solunum yolları ve yemek borusunun endoskopik muayeneleri) yapılması planlanabilir. Bronkoskopi ve ösefagoskopi uyuşturma veya uyutma gibi anestezi uygulamaları gerektirirler.

Neden endoskopik muayene yapılması gerekiyor?

Kanserli dokunun köken aldığı yerin belirlenmesi kadar yaygınlığı, komşu organların etkilenme durumu, kısaca kanserin o bölgede yaptığı tahribat araştırılması gereken bir durumdur. Ayrıca, baş-boyun kanserlerinin bir bölümünde aynı anda ikinci bir kanser odağına da rastlanabilmektedir. Bu olasılık nedeniyle hastaların tanı anında ve daha sonraki kontrollerindeki muayeneleri endoskopik yapılmayı gerektirir.

Endoskopiyle incelemeler biter mi?

Ne yazık ki hayır. Hastalığın türüne göre hekiminiz ek incelemelere gerek duyacaktır. Bazı kan tahlilleri kaçınılmaz olarak yapılacaktır. Kan tahlilleri baş-boyun kanserlerinde hemen hep genel durumun kontrolü amaçlıdır; yani kansere özgü kan tahlili-henüz-sözkonusu değildir.

Muayeneyi tamamlamayıcı işlemler sıklıkla röntgenler, bilgisayarlı tomografi, ultrasonografi, MR, sintigrafi, PET olacaktır. Bu incelemelerle hastalığın derinlemesine etkileri araştırılacak, yaygınlığı, uzak yayılımları hakkında bilgi sahibi olunacaktır.

Durumum aydınlatıldıktan sonra…

Bu aşamada verileri toparlayan hekimler aralarında görüşme gereksinimi duyabilirler. Tıbbi bilgi birikimi ve kendi deneyimleri ışığında hastalarının tercihlerine de büyük özen gösteren hekimlerce tedavi planı oluşturulacaktır.

Kanser tedavi planı?

Kanserli yaşam uzun ve meşakkatli bir yolculuğa benzetilebilir. Herkesin, yani hastanın kendisinin, yakınlarının ve sağlık görevlilerinin tamamının ortak amacı bu sürecin en az sıkıntılı şekilde geçirilmesi ve olanaklıysa kanserden kurtulmaktır. Bu uğurda katedilecek yollarla ilgili öncelikle kapsamlı bilgi sahibi olmakta yarar vardır.

Kanserden kurtulma uğruna yapılacak tedaviler arasında baş-boyun kanserleri için cerrrahi tedaviler ilk sırayı tutarlar. Örnek vermek gerekirse, yüz cildindeki bir kanserin tedavisi için o dokunun çıkarılması ve sonra da en uygun şekilde onarılması gerekecektir. Ancak, birçok baş-boyun kanseri için ışın tedavisi de çok etkili bir seçenek oluşturmaktadır. Bugün gırtlak kanserlerinin tedavisinde ışın tedavisinin payını gitgide artırdığına tanık olmaktayız. Kimi zaman tek ana yöntemle (cerrahi, ışın tedavisi veya ilaçla tedavi) ile tedavi yeterli olurken, kimi zaman daha etkili tedavi gerekmekte, bu nedenle bileşik tedaviler yapılabilmektedir.

Tedavi sıralaması, tercihi, tedavi sonrası olumsuz gelişmeler olması halinde çözüm üretilebilmesi, tedavi sonrası izlem, tedavi sırasında veya sonrasında destek hizmetlerin örgütlenmesi kapsamlı bir altyapı ile iyi bir planlamayı zorunlu kılmaktadır.

Kanser tedavisi için yurtdışına gitmek…

Hayır, lütfen yapmayınız. Ülkemizde kanser tedavisi çok başarılı şekilde yapılabilmektedir. Bugün çok ileri teknolojilerin kullanıldığı merkezlerde çok iyi eğitimli ve çok yüksek nitelikli hekimlerce, dünyanın en gelişmiş merkezlerini aratmayacak şekilde tedaviler yapılmaktadır. Ayrıca bir hasta için hastalığını iyileştirme çabası yanısıra ülkesinden, çevresinden, kendi ortamından uzak kalması ona iyi gelmeyecektir.

Kanser tedavisinde bitkisel ilaçlar, alternatif tıbbi uygulamalar (akupunktür, biyoenerji vb.)…

Kansere karşın kişinin kendisiyle barışık olması, inançlı ve metin olması, çevresince destek ve ilgi görmesi yerine başka hiç bir şeyin konulamayacağı değerlerdir. Kişinin kendisini iyi hisstemesinde yardımcı olacağına inanılan ve hekimince onaylanan uygulamaların hastaya en azından zarar vermeyeceği düşünülebilir.

Bugün için alternatif tıbbi uygulamaların kanser tedavisinde henüz bilimsel bir yerleri olmamasına karşın, tıp adamlarınca kabul görmeleri üstte yazdığım nedenlerdendir.